Sevgi öyle birşeydir ki haklı olsan dahi sana gerçeği söylettirmez...
Birini çok seversen onu incitmektense yanlış anlaşılmayı tercih edersin
Yanlış anlaşıldığında dahi söyleyemeyeceğin çok şey olur
Bir şeyi gizlemek onu söylemekten daha zordur...
KONUSU
Herşeye pozitif bakan hayat dolu Shin Ji Hyun düğün hazırlıkları yaptığı sırada trafik kazası geçirir. Ölmek o gün kaderinde olmadığı için 49 gün süre verilir. Bu süre zarfında kendisini içten seven kan bağı olmayan üç kişinin gözyaşına ihtiyacı vardır. Bu 49 günde ruhu hayattan hiçbir beklentisi olmayan, intihar etmeye kalkışan Song Yi Kyung’un bedenine girer ve o üç kişiyi aramaya başlar.
GENEL YORUMLARIM
*Diziyi ağır dram diye yıllarca erteledim. Yeni izlemek kısmet oldu. Ertelemeseydim keşke diye düşündüm.
*Eğer ilk kez izlemiş olsaydım Kore dizilerini konusunu çok eşsiz bulurdum ancak çok fazla dizi izlediğim için her ne kadar 49 Days’ten çok sonra yapılsalar da Goblin ve Oh My Ghost’a yer yer çok benzettim.
*Oyuncular hakkaten çok iyiydi ya sırf bunun için bile izlenir. Özellikle Song Yi Kyung’u oynayan ablamız döktürmüştü.
*Dram konusuna gelince bence dizinin son üç bölümüne gelinceye kadar çok eğlenceli sahneleri vardı.
*İnanılmaz entrika vardı dizi de uzun zamandır bu kadar entrika içeren dizi izlememiştim. Türkiye’ye uyarlansa şaşırmam, gerçi Azrail falan hahahah bilemedim şu an 😂
*Kurgusu inanılmazdı bu yüzden bir bölümü bitirip diğer bölüme geçmeden duramıyorsunuz. İzleyemeyince aklınızdan çıkmıyor.
*Eski bir dizi diye izlemiyorsanız korkmayın bence kıyafetler falan göze batmıyordu bence gayet güzeldi
*Son olarak dizinin verdiği mesaj çok güzeldi. Mesaj veren ders çıkarabildiğiniz dizileri filmleri çok severim. Benim aldığım mesaj bana kalsın :)
DİKKAT SPOİLER İÇERİR!!!
Öncelikle dizinin ilk bölümünü izlerken bi 40 dakika falan ne oluyoruz kim kim falan kafam allak bullak oldu hatta ya hata mı ettim başlamasa mıydım diye düşündürttü.
Bu repliği görünce dayanamadım yapıştırdım arkadaşlar 😂 Hepiniz böyle düşündünüz çünkü kabul edelim. Bu Azrail karakterleri yüzünden ölümü merak eder olduk yahu 😂
Ne zaman ki Azrail aman pardon Ruh bekçisi olaya dahil oldu dizinin enerjisi değişti.
Gerçekten Ruh bekçisi dizinin bence en önemli karakteriydi. Birden fazlaydı başrol herkes başroldü ama kilit karakter ruh bekçisiydi. Bu sahnede kopmuştum hatta bende olsam lanet olsun ne uğraşcam deyip asansöre binebilirdim.
Shin Ji Hyun vardiyalı olarak kullanıyordu Song Yi Kyung’un bedenini kabağa dönüşmüyordu tabi
😄 Beni dizinin ilk bölümünden itibaren meraktan çıldırtan Song Yi Kyung’un hikayesiydi. Neden böyle hayattan bezmiş yaşıyordu bu kadın ne yaşamıştı da bu hale gelmişti en çok onu merak ettim.
Bu sahnede gerçekten içim titredi “ 23 yaşında öldün mü hiç?”
Evet bu sahneden sonra tahminlerimden emin oldum Ruh bekçisinin kesinlikle Song Yi Kyung’la bir ilgisi vardı onun ölümü bu kadını bu hale getirmişti. Aralarındaki ilişkiyi açıkçası oyuncuların yaş farkından bir de senaryodaki başka bir olaydan ötürü kardeş ilişkisi diye düşündüm aslında senarist böyle düşünmememiz için bilerek yapmıştı ve ters köşe oldu
Ne münasebet efendim Hyun Bin mevzubahis !
Ruh bekçisinin sahneleri hep çok eğlenceli çok komikti dizinin enerjisiydi bu karakter söylediğim gibi ama ben biliyordum bir dizide bir karakteri bu kadar eğlenceli yazıyorlarsa güldürdükleri kadar ağlatıyorlar. Ruh bekçisinin hikayesi belki de dizide içinizi en en çok acıtacak hikaye
Game Of Thrones gibi baş karakterlerin bir araya gelmesini dört gözle bekledim. Biri ölmüş Ruh bekçisi olmuş biri yarı ölü, öteki yaşarken ölü bir diğeri başka alem. Bu sahnede ilk defa baş karakterler kendi bedenlerinde, hayatta, yan yanalardı çok güzel olmuştu yanılmıyorsam 10. Bölümdü kiraz çiçekleri mevsimine gelmesi ekranları da o müthiş görüntüyle doldurmuştu.
Ahh bu sahne herkesin anılarını anımsayıp gözlerinin dolu dolu olduğu ama ruh bekçisininbir şey hatırlayamadığı için olanlara Fransız kaldığı sahne yere düşen Yi Kyung’u kucaklaması falan o bakışları içim cız etti. Siz ne yaşadınız be dedirtti. Nasıl bir aşktı ki bu kadın bu hale geldi dedirtti.
Han Kang karakteri o kadar iyiydi ki Shin Ji Hyun’la lise zamanlarında olan flashback sahnelerini çok sevdim. Seviyorsanız hırpalamayın arkadaşlar sevdiğimi anlamasın diye kırıp dökmeyin Han Kang karakteri bana bunu öğretti. Çok sevmişti ama gururunu yenemedi bir türlü yendiğinde ise çok geç kalmıştı.
Bir söz vardı “geç kalınmışlığın hiç bir tedavisi yoktur” belki şu an ben uydurdum bilmiyorum ama geç kalmayın. Sevmekten korkmayın kırılmaktan korkmayın.
Diziye dönecek olursak Han Kang Ji Hyun’u o kadar güzel sevmişti ki başka bir beden de olsa bile o olduğu anladı. Çok zekiydi adam diyeceksiniz belki,adam aşıktı her zerresini her hareketini bildiği kadını bakışlarından, gülüşünden tanıdı.
Bu sahne Ruh bekçisinin hafızasının yerine geldiği sahneydi neştersiz ciğer ameliyatı olduk bu sahnede onların hikayesi çözümlendikçe trajedileri mahvetti mahvetti ne diyim.
Hafızasını kazandıktan sonra tabi sevdiceğinin bedenine sahip çıkıp kıskanmaları falan çok şekerdi. Güldürdü ama çokta ağlattı keşke ölmeseydi dedirtti ölüm ne imkansız bir şey,dönüşü yok o yüzden her yaşadığımız anı son anımız gibi yaşamalıyız ölüm hayatın bir gerçeği her ne kadar kabullenemesekte... Dizi gerçekten hayat hakkında ders gibiydi yahu.
Bu karakter o kadar ilginçti ki Ji Hyun’un evlilik hazırlığında olduğu nişanlısı Kang Min Ho adam nefret ettirdi kendinden en yakın arkadaşıyla sevgiliymiş aslında Ji Hyun’la olan herşeyi beraber kurgulamışlar falan iğrençlerdi ama yer yer üzüldüm yahu hem bu adama hem de kıza yani adam oyun yaptığı nişanlısının başka bedendeki formatına aşık oldu falan annesiyle olan hikayesi senarist ilginç bir karakter yazmıştı. Aslında hayatın içindende sanırım Ying Yang ta olduğu gibi “Her iyinin içinde bir kötü her kötünün içinde iyi vardır.” felsefesi başka dizilerde Kang Min Ho karakterini göremezsiniz bence çok spesifikti.
Diziyi bir ara izlemeye o kadar kaptırdım ki replikleri alamadım.
Bir de önemli bir dip not: 49 gün olayını daha önce de başka bir yerde görmüş duymuştum. Hatta bilenler bilir Along With The Gods filminde de ölen kişiyi 49 gün içerisinde dünyaya döndürmeye çalışıyorlardı bu 49 gün olayı Buda’nın bir sözünden geliyor. İnanışa göre öldükten sonra ruh 49 gün dünyayı terk etmezmiş. Bilirseniz bizde de bu 49 gün olayı 40 gündür. Hatta ölünün kırkı derler .Bu inanmışın İslam’da bir yeri yok. Bizde de Orta Asya’dan kalma Gök Tanrı inancından gelmekte çok ilginç buldum.Bu konuyla ilgili araştırmalara devam edicem.
Final hakkında tamamen ters köşe olmuştu yani Ji Hyun’un o kadar uğraştan üç gözyaşını da topladıktan sonra ölmesi
gerçekten beni çok üzdü. Dizideki hiç bir çift mutlu olmadı. Ruh bekçisinin görevi bitti Yi Kyung’a veda etti o veda sahnesi falan insanda hal bırakmadı ağlamaktan. Ağlamak istemiyorum diyorsanız izlemeyin ama ben bu muhteşem kurguyu, oyuncuları, verdiği hayat dersleri için kesinlikle ama kesinlikle izleyin derim.
Ve şüphesiz benim için dizinin en romantik sahnesiydi bu. Yi Kyung yürürken geçtiği yollardaki sokak lambalarını bir bir aydınlatan Ruh bekçisi derin bir iç çektim bu sahneyi izlerken keşke mutlu sonla bitseydi hikayeniz Song Yi Soo ve Song Yi Kyung...
Hayat yolunuzu sevdiklerinize çıkarsın 🌹
BONUS
Sayısız Kore dizisindeki sayısız yakışıklı beyleri düşününce ben ☝🏼😂😂
